Kadinlarla tavuklar arasinda ciddi bir benzerlik vardir: ikisi de yumurtlarlar..
Peki tavuk yumurtalarinin bizlere sundugu menemen, sucuklu yumurta ve de corba terbiyesi gibi kücük mutluluklarin, tavuklarin cektikleri ne türden bir azabin bedeli olabilecegini düsündünüz mü hic?
Sanirim cogu kadin bu tür derin felsefik sorulari hayatinin 13-53 yas döneminde ayda bir defa soruyordur kendine: “Acaba tavuklar da benim cektiklerimi cekiyorlar mi böyle her yumurtlama döneminde?!”
Tip bilimi bu eziyetli dönemlerinde kadinlarin cektikleri (ve cevrelerindekilere cektirdikleri) cilelere bir de isim takmis: PMS (yani pre menstrüel sendromu).
Bu yaziyi yazmak aklima nerden geldi diye merak edenleriniz olacaktir.
Valla gecen gün cok sevdigim bir kiz arkadasim beni aksamin gec bir saatinde aradi ve dedi ki: “Evde yalnizim, cok mutluyum, adet oldum, kendime bir sise sarap actim ve aklima hemen seni aramak geldi..”
Cümledeki “adet oldum” lafi mutlulugunu tümüyle acikliyordu arkadasimin. Yine bir yumurtasindan olmus ve o bir ila iki hafta süren adet öncesi travmasini yine atlatmisti. Simdi geriye sadece karin agrisi ve diger keyifsiz kisim kaliyordu, ama farketmezdi, stresi atmisti ya yeterdi ona…
“Yahu” diye düsündüm “bu yumurtlama olayi kadinlara muhtemelen erkeklerden 3-5 sene fazla bir ömür veriyor, ama 40 senenin 10-20 senesini agri ve stresle gecirdigine degiyor mu acaba..” Merak ettim ve bir arastirayim dedim internette, acaba bu PMS belirtileri neymis..
Sevgili okuyucularim, inanmayacaksiniz ama PMS’nin tam 150 degisik belirtisi varmis..
En bilinenleri sunlar: vücutta su toplanmasi, kiloda artis, derideki degisiklikler, yorgunluk, bitkinlik, mide bulantisi, dolasim bozukluklari, mide barsak sistemi bozukluklari, karin bölgesinde kramplar, bas ve sirt agrisi, asiri istah, istahsizlik, gögüslerde asiri hassasiyet ve agrilar, degisik uyaranlara karsi asiri hassasiyet (mesela isiga, temasa, sese, kokuya, zaman baskisina ve isteki strese…), migren, bayilmalar, dengesiz ruh halleri, isteksizlik, keyifsizlik, hiperaktivite, depresyon, manik davranislar, panik ataklar, asiri asabiyet, sebepsiz aglama krizleri.
Ben de bunlari okuduktan sonra bir analiz yaptim ve görünüste alakasiz bu semptomlarin birbiriyle baglantisini kesfettim.
Tip dünyasina bu degerli kesfimi armagan ediyor ve nobel ödülü icin simdiden tesekkür ediyorum…
Efendim olay aslinda söyle:
Yumurta kapiya dayaninca vücut saniyor ki biseyler olacak (hamilelik gibi yani) ve kendini böööyle bir saliyor: “Ooooh, artik fit olmasam da olur, zaten olan olmus!” diyor yani…
Tabii vücut kendini salinca n’oluyor? Vücut sisiyor ve kilo aliniyor…
Tabii kilo almayi kim sever!?
Bir sabah ayna karsisinda kendini öyle sisman ve kilolu gören kadin milleti, aynen sinir krizi geciriyor, aglamalar, bas agrilari, is yerinde stres (“Ne bakiyor bu herif bana, kilo aldigim belli mi oluyor?”), manik depresif ataklar, istahsizlik (“Yemicemmmmm!”), sonra aclik ve kan sekerinin düsmesi neticesi asiri yemek (“Ay, dayanamiyorum!”).
Bakiyor ki kadinlar, yememekle olayi kontrol altina almak mümkün degil, basliyor bir hiperaktivite (“Bu kilolardan kurtulmaliyim, haydi spora!”).. Tabii ham vucüt nasil tepki veriyor? Bas, sirt agrilari, bir bitkinlik, bir halsizlik sorma gitsin…
Sonra geciyor aynanin karsisina bir bakiyor ki hala degisen bisey yok, memeler halen büyümekte, tabii bir asabiyet geliyor haliyle.. Asosyal bir ruh haline giriliyor: “Dokunma banaaaa! Zaten kokuyosun.. Bagirmaaa.. Sesin cekilmiyoooor! Migrenim var, bulasmaaa!”
Bu böyle bir iki hafta devam edince tabii karnin da agrir, panik atak da gecirirsin, isinden de istifa edersin, bosanirsin da!
Iste bu zincirleme reaksiyonlar bütününe tip bilimi bir aciklama getiremedigi icin adina da PMS deyip cikiyor isin icinden..
Yani bence olay tamamiyle acik ve ortada…
Olay bir iletisim sorunundan kaynakli sevgili okuyucularim… Yani kadinlar vücutlarina aslinda hamile olmadiklarini anlatabildiklerinde olay bitecek!
Peki bunun yöntemi ne?
Iste bu noktada kadinlarla tavuklarin yolu kesisiyor yeniden.. Bakin izah edeyim:
Hafiften bir sisme mi basladi, hic moraller bozulmayacak! Aynen buzdolabina gidilecek ve bir adet tavuk yumurtasi alinarak, eldeki bu yumurtayla yoga pozisyonuna girilecek… Bu noktada tam bir konsantrasyon gerekiyor, o yüzden yogaya basvuruyoruz..
Tek ayak üstünde dururken beynimizin vücudumuza net bir sekilde sunu söylemesi gerekiyor: “Kardesim yumurta döllenmedi, aha bak iste elimde!”
Eger vücudunuz hala algilamakta güclük cekiyorsa, yumurta mahsustan yere düsürülüp yüksek sesle “Tüh, yine düsürüp kirdim yumurtamiiii!” diye 3 defa bagirilacak… Bu noktada olaya dini bir boyut katmak da mümkün…
Müslüman hanimlarimiz “اللعنة ، لقد كسرت لي بيضة!”, Italyan katolikleri “Cazzo, ho rotto il mio uovo!”, ortodoks vatandaslarimiz “Σκατά, έχω σπασμένα αυγά μου!” ve nihayet musevi hatunlarimiz “חרא, שברתי את הביצה שלי!” seklinde kendilerini ifade ederek bu ritüele daha bir derinlik ve anlam kazandirabilirler! 🙂
En gec o zaman vücut “Hastiiir, yine yanlis alarmmis” diyecek, gündelik hayatina geri dönecek ve alinan kilolar serbest birakilacaktir!
Eger dönmüyorsa ve algidaki zayiflik devam ediyorsa o zaman son yönteme basvuruyoruz:
Önce evdeki tüm tartilar ve aynalar bir dolaba kilitlenerek anahtar kapiciya teslim ediliyor…
Sonra bir kutu valyum temin ediliyor ve mümkünse PMS sonuna dek hergün doz arttirilarak aliniyor… Böylece cevre sizin PMS döneminizden mümkün mertebe korunmus oluyor… Bilginize!