Ilk duydugumda fazla kafami yormak istemedim…
Ancak saatler gectikce Aaron Swartz üzerine düsünmekten kendimi alamadim…
Internet deyince aklima gelen bisürü sey var:
milyon dolarlara satilacak bi fikir, gözü dönmüs bi hacker örgütü, Zuckerberg, Spotify, AppleTV, HTML5, Wikileaks, Wikipedia, Istanbul’da internetin bazen günlerce kesik olmasi ve cildirmalarim, Skype, Twitter, Dizimag ve benzerleri, Smartphone, AppStore ve Aaron Swartz’la dogrudan alakasi olmayan daha bir sürü sey..
Yine de Aaron Swartz’in ölümü beni düsündürdü..
Öncelikle onu bu kadar özel kilan seylerin ne olduguna bir bakmak gerek:
Aaron 1986 dogumlu.. Ben dahil yazilim dünyasiyla icli disli bircok kisi gibi yazilima Basic ile baslamis.. Bunu yaptiginda sanirim 10 yasindan ufakmis.. 14 yasinda iken RSS standardini tanimlayip gelistiren grupta yer almis..
Aaron’un hayati bilgisayarlarla dolu, ama daha da önemlisi internet ile..
Bilgi alisverisinin gazete-kitap-tv, yani birileri tarafindan manipüle edilebilir yöntemlerle yapildigi benim jenerasyonumun aksine, o herkesin heryere istedigini yazabilecegi internet bilgi dünyasinin bir üyesi, daha da önemlisi bunun kurucularindan..
14-15 yaslarinda daha Wikipedia’nin esamesi okunmazken bunun ilk sürümünü yazmis, sonra Wikipedia kurulunca onu aktif olarak desteklemis, RSS dedigimiz haber aboneligini tasarlamis, Reddit denilen dünyanin en büyük internet platformunun kurulusuna dahil olmus, Demand Progress denilen internet sansür karsiti platformu kurmus…
Sonra JSTORE’daki 4 küsur milyon dijital belgeyi illegal olarak indirip internete koymaktan kendisine 35 yil hapis ve bir milyon dolar para cezasi istemli bir dava acilmis…
Ancak Aaron’un hackledigi JSTORE belgeleri aslinda vergi mükelleflerinin ödedigi vergilerle düzenlenmis bir dijital kütüphane ve JSTORE da bunlari o vergi mükelleflerine yine para karsiligi satan bir müessese!
Yani aslinda yapilan ahlaksizca bir ticaret… Aaron’un takintisi da buna zaten, o yüzden hacklemis… Sonra da salak (!) gibi gidip “Ben yaptim!” demis – JSTORE sikayetini geri almis… Ama savci isine devam etmis tabii…
Ben bunlari okudukca bu cocugun bir nevi dijital mesih oldugunu gördüm – eger uygun bir benzetme olursa…
Bilginin birilerinin tekelinde olmamasi icin 26 senelik kisa ömründe dogru bildigi herseyi yapmis…
Bu isten bir Zuckerberg olmamis.. Olamazmis da zaten – bildiginiz gibi Facebook’un isi de bilgi ticareti – Aaron’un en gicik oldugu sey!!!…
Ona Sosyalist diyenler de var – ama bence degil.. Cünkü dünyada sansürsüz bir sosyalizm daha yasanmamistir bildigim kadariyla…
Bilginin güc oldugunu bilen “sistem” (The Matrix) de ona yapabilecegi en büyük kötülügü yapmak üzere hazirlanmis: 35 sene hapis!
35 sene internetsiz bir cezaevi.. 35 sene bilgi akisini kesme!
Biz burada Telekom’un üc-bes günlük kesintilerinden sinir krizi gecirirken, bir de Aaron’u cezaevinde düsünebiliyor musunuz?!
Aaron Swartz dünyaya intihariyla Galileo’nun veremedigi mesaji verdi bence…
Engizisyon’a karsi Galileo, iskence görmektense fikirlerini reddetmeyi tercih etmisti.. (Antiparantez: Engizisyon karari sonrasi Galileo’nu mirildandigi söylenen “Eppur si muove.” – “Yine de dönüyor.” lafi gercegi yansitmamaktadir, bunu da belirtmis olalim…)
Aaron ise inanclarindan vazgecmektense ve olasi bir kör-sagir 35 sene gecirmektense ölmeyi tercih etti..
Tipta buna ötenazi deniyor sanirim…
Eger Aaron mahkemeye cikmis olsaydi ve fikirlerini savunabilseydi muhtemelen bir “kahraman” olarak anilacakti ve ceza alip cok aci cekecekti…
Intihari secerek bir nevi antikahraman oldu bence…
Ruhun sad olsun Aaron Swartz, keske bir on sene yaslanabilmis olsaydin…
O zaman fikirlerini farkli söylemenin binbir türlü yolu oldugunu görebilecek, dünyanin yavsak davranarak da biraz düzeltilebilecegini farkedecek ve Galileo’nun yolundan gidebilecektin…
Keske ne kahraman, ne de antikahraman olsaydin da, su internet namli bilgi paylasim devrimine yaptigin katkilara bir sekilde devam edebilseydin..