Ve aylarca sustuktan sonra nihayet bu son blog yazimla aradaki zaman acigini kapatiyorum.. Oh bee..
Buyrun efendim:
Istiklal Caddesi’nde Giritli Meyhanesi..
- En yakin dostum bir yas daha moruklayacak diye kalktik birkac arkadas Giritli Meyhanesi’ne gittik..
- Meyhane’nin alt kati DJ’li bir bar.. Üst kata cikiyorsunuz meyhane, en üst kata cikiyorsunuz, dumanalti.. Cok sevdim.. 🙂
- O geceye mi mahsustu bilmiyorum ama mükemmel bir ekip var müzik yapan. Masadan masaya dolanip inanilmaz show yapiyorlar.. Mutlaka gidip görün.. Harikalar…
- Mezeleri gayet güzel.. Tam olarak ne kadar tuttu bilmiyorum, cünkü hesabin tam olarak ne kadar geldigini anlayamadim o curcunada… Herkes biseyler atti ortaya…
- Meyhane sonrasi asagidaki bara gidip dans ettik.. Hosuma gitti.. Gidin görün derim..
Asmalimescit’de Lux Bar…
- Sanirim adi böyleydi.. Internetten girip arastirin yerini…
- Cok güzel bir bari var, tuvaletlerinde iserken kendinizi seyredebiliyorsunuz, aynali her yer.. 🙂
- Harika votka kokteylleri yapiyorlar.. Bisürü shot ikram ettiler sagolsunlar.. Herbiri ayri bir sanat eseriydi.. Bravo! 🙂
- Ilerleyen saatlerde dolmaya da basladi.. Cok erken gitmemek gerek…
Roxy’de Dogumgünü ve de Burlesque show…
- Valla girdik ama ön taraf tiklim tikis oldugu icin bisey göremedim..
- Bir ara hatun soyunup memelerini salladi..
- Sevgilime bakip disariya ciktim gülerek…
- Bu olaylar bize olmuyo, biz dansöz erotizmine daha yatkiniz netekim.. 🙂
- Öte yandan dogumgünü gecesi mükemmeldi Roxy’nin…
DotMars’da Punk Rock…
En son tiyatro seyredeli bir seneyi geciyor.. En son Türkiye’de tiyatro seyredeli ne kadar oldu, inanin hatirlamiyorum…
Oyun bitiyor diye alelacele gittik son gösterilerden birine..
“Tipik bir Türk ruh hali degil midir bu?! ”
Oyunun konusu tanitim özetinde böyle tanimlaniyor:
“Birey olmaya çalışan yeni nesil gençlik…
Çocuklarının tek ve benzersiz olmasını isteyen aileler…
Ergenlik ve iç sıkıntısı…”
Yani simdi bar-pavyon yorumu yapan bir Sepet olarak, tiyatro gibi daha üst bir kategoriye yorum getirmeye korkuyorum…
O yüzden hissettiklerimi yazmakla yetinecegim…
- Oyuncular sanirim sizofrendi, cünkü oradakinin oyun oldugu hissine kapilmadim..
- Bateriyi calan kisinin oyuncu oldugunu, davulcu olmadigini kesinlikle biliyorum – ve evet gercekten o caliyordu.. Demek ki o da sizofren – Lars gibi caldi!
- Lilly cakmakla kolunu yaktiginda tüylerim dimdik oldu.. “Aabi mazo musun nesin.. Töööbe töööbe..”
- Bir ara Bennet’e o kadar gicik kaptim ki William vurmasa sanirim ben sahneye cikip vuracaktim…
- William hepsini vurdugunda gözlerim doldu. “Ne halt ettim lan ben!” diye kendime kizdim…
- “Oysa o da aynen benim gibi sadece normal bir hayat istiyordu… “
- Bence oyundaki siddetin ergenlikle alakasi yok, ya da Türk milleti ergen ölüyor…
- Allah’a sükür oyun oldugunu disariya cikip bir sigara yaktigimda idrak ettim..
- “Kardesim sizin ne hakkiniz var böyle benim gibi saf vatandaslari travmatize etmeye..”
Sevgili Bascat okuru, titre ve kendine gel,
Bak memlekette sanat da yapilmakta halen! Bunlar gibiler de olmasa bu memlekette sanatin filan esamesi okunmayacak… Bütün heykeller kaldirim tasi olacak!
Gidip bu oyunlari seyret, destek ol!
(“Gerci salon full doluydu, yoksa ben mi seyretmemisim bi tek?!
Her neyse… Bu konuyu desmeyelim…”)
Bi dahaki oyununuz ne zaman?
Bilgiyi bloguma birileri yorum olarak biraksin lütfen…
Merci… 🙂