Yilbasini Kuzey Kibris’da gecirmeye aile büyüklerimiz karar verdiginde, bize de sadece buna uymak kaldi…
Daha önce gitmeyi isteyip de bir türlü gidemedigim bir yerdi..
Genellikle kumari ile taninir…
Bunlar genel bilgiler… Simdi bir de benden dinleyin ve bir Kibris gezisinden nasil keyif alinir, ögrenin…
In the middle of nowhere, hersey serbest!
- Kibris bilindigi gibi dünyanin önemli hic bir ülkesince resmen taninmiyor…
- Bence Kibris’lilar da bunun nimetlerinden sonuna kadar faydalaniyorlar.
- Havaalani, carsi, nereye giderseniz gidin dünyanin en pahali markalarinin cakmalarini hem de gayet iyi bir kalitede sudan ucuza alabiliyorsunuz.
- Kopya DVD, oyun, ne isterseniz var. Hem de Istanbul’dan cok daha ucuza..
- Kimse birsey diyemiyor.. Nasil desinler, davalik olabilecekleri bir devlet yok ki ortada.. 🙂
Kibris’da tarih de var, kültür de..
- Bir firsatini bulup Girne’deki Eski Liman , Girne Kalesi’ni filan gezmelisiniz.
- Yine Girne’nin tepesindeki Bellapais Manastırı’na da ugrayin.. Ulasim icin taksi kullanin.. Cok hesapli… Manzara ise benzersiz!
- Firsatini bulursaniz günlük turlara da katilabilirsiniz.. Her otelde acenteler var…
Eglence hayati, yeme-icme ve diger seyler…
- Kibris’lilar eglencelerine bayagi düskünler..
- Yilbasina Niazi’s kebapcisinda girdik.. Yemekler oldukca iyi idi.. Fiyatlar da uygun – Istanbul’dan daha düsük!
- Sokakta kimse size satasmiyor. Zaten sorduk ne hirsizlik oluyormus ne de terör varmis..
- Sokakta dinci gerici tiplemelere rastlamaniz neredeyse imkansiz! Herkes son derece modern… Ne giyimine, ne yemene-icmene karisan var!
- Üstelik herkes Türkce konusuyor! Yani modern bir Türkiye’de yasiyormus hissine kapiliyorsunuz…
- Havasi da sicak.. Ohhh, bildiginiz cennet yani, kemiklerimiz isindi günesin altinda! 🙂
- Gece cikmak isterseniz belli mekanlar var…
- Tango to Buddha cakma Reina gibi… Beni yilbasi gecesi saat 3’de kot-tisörtle ve zilzurna ucar vaziyette sokmadiklari icin oradan nefret ettim. Neymis, rezervasyonumuz yokmus! Hastirin ordan, “beslemeler”! 🙂 (Sehir ayisiyim, Kasimpasa dayisiyimmm!)
Kibris’dan dönerken yaninizda getirmeniz gerekenler:
- Cakma LV cüzdan, samsonite bavul
- Tüm akrabalara yetecek kadar hellim peyniri
- Kurukahveci’ye rakip Con Kahvesi
- Sudan ucuz Duty Free icki ve sigaralari..
- Haa, bir de ceviz macunu (recele macun diyorlar..) 🙂
Kumar ve ünlüler olayina da deginelim…
- Kibris elbette kumarhaneleriyle meshur. Gidenlerin cogu oynamaya gidiyor… Önemlice bir kismi da ünlülerimiz.. Sonra kumar borcu yapip bedava showlarla borc ödüyorlar casinolara.. (Misal: Serdar Ortac – Cratos iliskisi) 🙂
- Eger kumarhaneye eglenmek icin gidecekseniz size önerim, bir makinenin basina oturup azar azar oynayip bir yandan da limitsiz yiyip icip sigara otlanmanizdir. 🙂
- Cünkü oynayanlara bunlarin hepsi bedava.. 20 TL’ye 5 tane votka elma bir paket de sigara icebiliyorsaniz, kar ettiniz demektir. 🙂
- Hele de kankanizla yan yana makinalarda oynuyorsaniz cok eglenceli oluyor.. 🙂
- Ama her kumarhane ayni degil, onlar da sinif sinif..
- Mesela en pahalisi Cratos sanirim.. Pahali derken, bir oyunu baslatmak icin gerekli minimum para kriter aliniyor.. Daha yeni acildi.. Hatta Tarkan konser verdi.. Ben sevmedim Cratos’u, garip bir mimarisi var. Sanirim sark-garp karisimi yapacagiz derken, ortaya ashure mimarisi cikmis… 🙂
- Rocks gibi daha orta sinif olanlari da var. Bunlar Dome üstü ve Cratos alti kategoriler… Biz gittigimizde Fatih Ürek poker masasinda oynuyordu Rocks’da..
- Ama bence en komigi Dome Casino idi. Bildiginiz batakhane.. 🙂 Tam 60’lar Yesilcam kumarhanesi havasinda.. Dumandan göz gözü görmüyor.. Kavga filan cikiyor.. Ama benim ruhuma en cok orasi hitab etti… Üstelik de yukarida bahsettigim 20 TL hesabini en iyi orada uygulayabiliyorsunuz.. Tavsiye ederim, bir deneyin.. 🙂
- Kesinlikle ama kesinlikle kumarda para kazanacaginizin hayalini kurmayin! Cok fena bozulursunuz.. 🙂
- Las Vegas’dan sonra Kibris’da da Seda Sayan‘la yollarimiz kesismedi maalesef… Bizimki yerine onun ucagina bomba koydular yanlislikla sanirim.. 🙂
- Havalanina indigimizde, Tarkan da Cratos’un limuzininde oturuyordu.. Annemin limuzinin camina burnunu dayayip “Ayy yaziik, kara kuru biseymis!” demesini asla unutmayacagim.. Kesin Tarkan kendisini limuzinin icinde akvaryum baligi misali hissetmis olmali. Pardon canim! 🙂