BascatLes temps sont mauvais, attention à vos fesses sepsepet

0 Cennetin kapisindan gecebilmek: Berghain :)

sepsepet to Sepet,Travelcattttt @ 11:15  

Aylardir blogum öksüz kaldi, oysa hayat elbette ki devam ediyor pek sevgili okurlarim..
Yani bisey yazmiyo olmam kendimi dondurdugum ve hic bi halt karistirmadigim anlamina gelmiyor…
Tam tersine: Eger bisey yazmiyorsam, anlayin ki zamansizliktan!

Nitekim son bir-iki ayda bazi yeni kesiflerde bulundum ve bunlari yazmanin tam zamani..

Genelde Cuma ögleden sonralari bir burukluk kaplar icimi…
Eger Istanbul’da degilsem veya ona alternatif olabilecek sehirlerden birinde, bir nevi “Bu haftasonu ne halt edecegim” panik atagi yasamaya baslarim…

Yine böyle bir Cuma ögleden sonra kös kös bunalmaktayken, aklima esti ve Berlin’deki dostumu aradim..
Ve yaklasik yarim saat sonra Sepetmobil’imle isik hizi bariyerini asaraktan Berlin’e ucmaktaydim..

Berlin sürprizlerle dolu bir sehir, o yüzden cok seviyorum orayi.. Insanlari keyifli… Istanbul’un aksine her yere dalabiliyor ve üc-bes laflayabileceginiz birilerini bulabiliyorsunuz… Ve bu insanlari bir daha asla görmeyeceginizi bile bile anin tadini mükemmelen cikarabiliyorsunuz..

Neyse Cumartesi aksami oldu ve yaklasik 5 ila 8 kisilik bir grupla daldik geceye..
Önce Friedrichshain’deki mekanlari dolastik… Yanyana bisürü club… Ama bende bir tatminsizlik ki, sormayin gitsin…

Derken gecenin ikisinde cebim caldi ve müjdeli haberi aldim: “Berghain’de fazla kuyruk yok ve milleti iceriye aliyorlar, hemen atla gel!”

Berghain N. Y. Times Dergisi’nce “Dünyanin en iyi tekno clubi” ilan edilen efsanevi bir yer..
Adini duymustum ama yanimdakiler “Bos ver, nasilsa giremeyiz” dedikleri icin, gitmeye tesebbüs etmemistim..

Disaridan bakinca Berghain daha cok fabrikaya benziyor...

Disaridan bakinca Berghain daha cok fabrikaya benziyor...

Berghain’i bu kadar dillere düsüren birkac özelligi var:
Ilki inanilmaz strict kapi politikasi.. Yüzü piercinglerle dolu bir kapi sefi var.. Ve herif o aksam keyfine göre kimseyi iceriye almayabiliyor… Bir kere girmis olmaniz bir daha girebileceginizi asla garantilemiyor.. Adam enerjine bakiyor ve son derece sakin bir sekilde “Hadi canim anca gidersin, arkadasini da yaninda götürmeyi unutma..” diyor ve olay orada bitiyor..

Ikinci özelligi, hedonizmin tapinaklarindan birisi olmasi… Iceride inanilmaz karisik bir topluluk var, yaklasik 1500 kisi, gay orani %50’lerde ve dark roomlari pek bir meshur.. Bir rivayete göre bazi partilerde drug tepsileri dolasiyormus..

Ücüncü özelligi dj kalitesi… Dünyanin en iyileri orada caliyor… Modunuzun düsmesine izin verecek bir monotonlugu asla yasatmiyorlar size.. O kadar ki, zamanin gectigini bile farketmiyorsunuz…

Diger özelliklerini girince görecegiz…

Gittigimizde gercekten de sadece 20 dakika bekleyip iceriye girdik.. Üstümüzü didik didik aradilar… Giris 10-20 Euro gibi biseydi sanirim.. Pek hatirlamiyorum…
Üc katli eski bir fabrika binasi.. Ilk giriste dev bir vestiyer var… Tavsiyem herseyinizi orada birakmaniz… Cünkü vücudunuzdaki en ufak fazlalik sizi iki saat sonra rahatsiz edecektir.. Neyse esyalarimizi verip ikinci kata cikiyoruz…

Sert bir tekno caliyor, vücutlarinin üst kismi ciplak bodyci gaylerin de göze battigi yaklasik 1000 kisilik bir kat burasi… Mekan tiklim tiklim… Herkesin kafa 1500, herkes mutlu, inanilmaz bir enerji var iceride… Herkes size gülümsüyor ve dans ediyor..

Uzun zamandir böyle bir enerji yasamadim ben…

Berghain'deki enerji sizin yorulmaniza izin vermiyor...

Berghain'deki enerji sizin yorulmaniza izin vermiyor...

Ikinci kata cikiyoruz… Orasi biraz daha yumusak caliyor.. Bara gidip ickimi aliyorum.. Fiyatlar son derece makul, 6-7 Euro civari.. Kokteyller süper!

Yani harflerden olusan bir blog yazisinda bazi seyleri anlatmak cok zor… O yüzden en iyisi sayilarla konusayim..
O gece yaklasik 6 saat mükemmel bir ritm esliginde zipladim..
Bu arada sürekli elimde ickim vardi ve hicbir seferinde barmenler bana gülümsemeyi unutmadilar… Ve yine hicbir seferinde barda birilerini itip kakmak zorunda kalmadim ickime ulasabilmek icin, mekan tiklim tiklim dolu olmasina ragmen hem de!
Yaklasik 3-4 kisi benimle flört etti, yarisi hemcimsim, yarisi karsi cinstendi.. Elbette hepsini reddettim (cünkü ben sahipli ve sadik bir sepetim cok sükür..) ve hic bir tanesi de buna bozulup israr etmedi…
Gecenin sonunda harcadigim toplam para en fazla 40 Euro filandi ve bu bence cok makul bir fiyat..

Sabah günesin dogmasiyla beraber artik eve gitmeye karar verdik..
Pazar sabahi saat sekizde mekandan ciktigimizda, kapidaki kuyruk aynen duruyordu!
Millet günes gözlüklerini takmis Berghain’e girmeyi bekliyordu sabirla!

Bu görüntü bile Times’a hak vermeme yetti..

Eger “Tekno cenneti nerede?” diye sorarlarsa cevabim Berlin’deki Berghain…

Ve ben cennetin kapisindan gecebilen günahsiz kullardanim! 🙂

Click here for English......

Leave a comment

*