Klasik bir giris olacak: Sayili gün cabuk gecermis.. Daha Midilli’den ayrilali on gün olmadan blog yazilari olmasa neredeyse hatirlamayacagim o güzel günleri.
Yine klasik yasantima geri döndüm. Gündüz is, mümkünse geceleri de.
Hayatin monotonlugu, ancak aksam gün batimlarinda kendini unutturuyor buralarda…
Allahtan bisürü uzo getirmistim yanimda, simdi onlari tüketme zamanidir.. Bir de günbatimlarinin “Aksam oldu, hüzünlendim ben yine…” ler esliginde resimlerini cekme zamani…
Benim acilen zengin olmaya ihtiyacim var gibi, hem de her türden zenginlige.. Sevgilim yanimda olsa, adadaki ahirdan bozma evimizde yasasak, kitap yazsak, müzik yapsak, rakimiz ve baligimiz, bir de can dostlarimiz masamizdan hic eksik olmasa…
Tümümüze birden ithafimdir, keyfimiz her daim bol olsun… 🙂
Akşam oldu, hüzünlendim ben yine,
Hasret kaldım gözlerinin rengine.
Gel mehtabım, gel sevdiğim, gel yine;
Hasret kaldım gözlerinin rengine.