BascatLes temps sont mauvais, attention à vos fesses sepsepet

0 Bir Sepetin Yöneticilik Deneyimleri: “Laf olsun, torba dolsun…”

sepsepet to Message in a bottle,Sepet @ 22:52  

Son günlerde hayatimda, aslina bakarsaniz is hayatimda kimi degisiklikler yasamaktayim…

Isimde terfi ettim..

Patronum su siralar bana kalpcikler yolluyor bakislariyla, her karsilasmamizda.. Ekibimin performans patlamasini her firsatta öne cikariyor…

Ekibimdekiler hayatlarindan cok memnun olduklarini söylüyorlar sagda solda…

Bense oldukca rahat sayilirim… Bir sekilde her sey yetisiyor, bir sekilde her sey yolunda devam ediyor…

Daha cok prematüre gelismeler bunlar..

Asil neticeleri seneye almis olacagiz, biliyorum…

Ama günü yasamak gerektigi icin esasinda, diyebilrim ki su anda her sey yolunda…

Belki bir okuyana faydasi olur diye son zamanlarda yaptigim cikarimlari bir özet geceyim dedim…

 

Sepetten yöneticilik deneyimleri: biraz otorite, cokca kooperasyon ve kesinlikle demokrasi!

Sepetten yöneticilik deneyimleri: biraz otorite, cokca kooperasyon ve kesinlikle demokrasi!

Deneyim 1: Senden önceki lider alani terketmeden, alani zaptetmeye kalkma!

Gereksiz stres yaratip oyuna 0-1 yenik baslamak istemiyorsan, senden önceki ekip sefine saygida kusur etmeyeceksin. Özellikle de isinden atilmissa.

Nedeni cok basit: insanlarin cogu yenilene gizli bir sempati duyarlar… Dolayisiyla yenilene centilmence davranmak, seyircilerin sempatisini kazanmani saglar..

Asla gereksiz yere pres yapmaya gerek yok.. Nasilsa 3 puan senin…

Maci 3-0 önde götürüyorsan, birak öyle bitsin..  Hem fuzuli sakatliklari da engellemis olursun…

 

Deneyim 2: Bu dünya verme-alma dünyasi, almak istiyorsan vermesini bileceksin!

Hele de senden öncekinin vermeyi basaramadigi bir seyi verebiliyorsan, yasadin!

Tabii ne vermen gerektigini tespit etmekle baslamak gerekiyor olaya..

Bunun da tek yöntemi var: karsindakileri mümkün mertebe konusturmak…

Hepimizin en büyük zaafi, herseyi bilebilecegimizi düsünmektir…

Oysa bir seyi bilebilmenin yolu gözlemlemekten ve bilgiyi toparlamaktan gecer…

Iyi bir dinleyici olmak sadece bilgiye ulasmanizi kolaylastirmakla kalmaz..

Ayni zamanda insanlarin size güven duymasini da saglar..

Sizin onlara deger verdiginizi görüp, onlar da size deger vermeye baslarlar..

Deger verdikce daha önemli bilgileri size aktarmaya baslarlar… Cogu zaman cözümler, insanlarin verdigi bu bilgilerde saklidir zaten..

Iyi bir dinleyici iseniz, insanlarin size sundugu cözümleri uygulamaya sokmak disinda birsey yapmaniza bile gerek kalmaz…

Eger siz bu bilgiler isiginda kismen bile olsa insanlarin derdine derman olmayi basarabilirseniz, o zaman yolun yarisini aldiniz demektir..

O asamadan sonra artik cok avantajlisinizdir.. Artik siz de istemeye baslayabilirsiniz…

 

Deneyim 3: Emretme, rica et.. Istegini söylerken karsindakinin de fikrini sor.. Belki senden daha iyi bir fikri vardir!

Bir yöneticinin sahip olabilecegi en ahmakca arzu, ekibindekilerinin bilgisinden daha üstün bir bilgiye sahip olmayi istemektir sanirim…

Ama nedense insanlar hep en iyi bilen olma sevdasindadir…

Tam tersine ekibinizin bilgi düzeyi ve detaylara hakimiyeti sizinkileri asiyorsa eger, asil o zaman yüksek performans gösterebilme yetisine sahip olan bir ekibiniz var demektir..

Sizin isiniz sadece koordinasyon ve kontrol olsun..

Siz sadece neticelere yogunlasip, bunlari nasil optimize edebileceginize kafa yorun. Birakin diger isleri ekibiniz halletsin..

Hem de sürekli “Acaba becerebildiler mi?” korkusunu da yasamamis olursunuz…

Caniniza minnet…

 

Deneyim 4: Kibar olun ama otoritenizden feragat etmeyin.. Kendinizle dalga gecebilmeyi de bilin…

Ama baskalarinin ne sizinle, ne de baskalariyla dalga gecmesine izin vermeyin!

Antiotoriter davranislar genelde insanlarin kendi seslerini duyurma cabasindan orataya cikar..

Eger asiri belirleyici olursaniz, insanlar ya siniyorlar, ya sizin basarisiz olmanizi bekliyorlar..

Eger ekibinizdekilere isleri kendi baslarina organize etme özgürlügü tanirsaniz, yaptiklari ise dört elle sarilacaklar ve sizin otoritenizi sorgulamayacaklardir…

 

Deneyim 5: Neticeleri ögrenmekte israrci olun! Yigidin hakkini fazlasiyla teslim edin!

Ekibinizdekilerin size feedback vermelerini bir kural haline getirmeniz cok önemli..

Neticelerden sizi korkusuzca haberdar edebilecekleri bir ortam saglayin…

O zaman kötü neticeleri de ögrenirsiniz…

Bir sey yürümüyorsa korkmadan fikir alisversinde bulunsunlar sizinle.. Suclu aramayin, sonuca yogunlasin…

Is oldugunda onlarin basarisini ön plana cikarin..

Överken araya asla elestiri karistirmayin…

Korkmayin, kimsenin götü kalkmiyor!

 

Deneyim 6: Kimsenin gazina gelmeyin!

Ne patronunuzun, ne de elemanlarinizin sizi gaza getirmesine izin vermeyin…

Gercegin hep aralarda bir yerde gizli oldugunu asla ama asla unutmayin!

 

Deneyim 7: Kimseye yaranmaya calismayin!

Adil ve dürüst olun yeter.. Hic bir tarafa tavizde bulunmayin… Prensipleriniz olsun, ama bunlari revize edin gerekirse.. Sabit fikre dönüsmesinler…

Sizin isiniz insanlarin severek efektif calisacaklari ve sirkete maximum kazanci saglayacaklari bir ortami yaratmak…

O zaman zaten hakkettiginiz saygiyi ve sevgiyi herkesten göreceksiniz, merak etmeyin!

 

Click here for English......

Leave a comment

*